KENDİNE MEKTUP- KENDİNE SESLENİŞ-I

KENDİNE MEKTUP- KENDİNE SESLENİŞ-I

Merhaba değerli dostlar yakın zaman da iletişimde sıradışı uygulamalar kapsamında

gerçekleştirilen atölye çalışmasında bireyin kendisi ile iletişim sağlayarak etkilediği ve

etkilendiği tüm bireylerle verimli iletişim sağlayabilmesi adına katılımcıların kendilerine

mektup yazmaları – aslında kendilerine seslenmeleri rica edildi. Katılımcılar kendilerine

mektup yazarken bende süreci aynı anda yaşamak ve o anda durmadan düşünmeden

sadece ve sadece akışa bırakarak yazma eylemine girişiverdim. Bu atölye çalışması iki

oturum şeklinde gerçekleştiğinden her iki oturumda da iki mektup yazdım ve sınıftaki

etkinlik sırasında da bu iki mektup okundu. Şimdi sabah yazılan birinci mektup daha sonra da öğleden sonraki oturumda yazılan mektup sizlerin paylaşımına sunulacaktır.

Birinci mektup : sabah oturumunda yazılan mektup

Aysel Evran’a mektup

 

Merhaba Aysel uzun süre oldu yine kendine mektup yazmayalı. Bu paylaşımda kendine mektup yazabilme fırsatı bulduğum için buradaki katılımcılara teşekkür ederim. Kendine mektup yazarken sanki bir dehlizden bir diğer dehlize doğru yolculuk yaptığımı , bir  mağaradan bir mağaraya doğru aktığımı hissediyorum. Ve anladım ki bir mağaramın deği çoklu mağaralarımın bulunmaktadır ve mağaralar arası gel – git ler yaşıyorum.Her yazma eylemi kendimle sohbeti derinleştiriyor. Her yazma eyleminde kendimle bağım daha da kuvvetleniyor. Her yazma eyleminde içimdeki çocuk Aysel ile dışımdaki yetişkin Aysel birbiriyle diyalog kuruyor. Bu diyalogların her birinde içimdeki çocuk Aysel’e daha derin şefkat gösterebilmem gerektiğini his ediyorum. Her çocuk hata yaparak büyür ve  kendi dışımızdaki diğer bireylerin sahip olduğu çocukları af ediyoruz, dışımızdaki çocuk kalanlara olur böyle şeyler, her kes hata yapabilir, hata yaparak tecrübe artar diyebiliyoruz da söz konusu biz de var olan, var olacak çocuğu neden kucaklamıyoruz? İçimizdeki  çocuğun hatalarını şefkatle-merhametle af etmiyoruz. Evet ve evet benim içimdeki çocukta hata yapabilir ve onu af ediyorum.

Şimdi yazarken aklıma bir arzum, gerçekleştirmek isteğinde olduğum niyetim geldi, bu

arada bu arzumun gerçekleştiğine inancım tam. Gerçekleşen arzum nedir? Gerçekleşen arzum Avusturya Salzburg ta bir evim var. Bir ev satın aldım orada kitap yazıyorum ve şimdi burada beni dinleyen değerli katılımcılar sizleri orada vereceğim eğitimde ağırlamak ve misafirim etmek isterim. Hoş gelirsiniz Veeee siz ne zaman kendinize seslendiniz? kendinize mektup yazdınız?  Ne zaman  kendiniz ile diyaloga geçtiniz.

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

 

 

“BİR MAKRO FELSEFE KLASİĞİ – MS2150” Thea Alexander

Merhaba değerli dostlar “Saraysız Başkan” kitabı ile başlatılan – “BİR KİTABA
BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN” paylaşımlarının onbirincisini “BİR MAKRO
FELSEFE KLASİĞİ – MS2150” Thea Alexander ile gerçekleştirmeye ne dersiniz?

Bu kitabı da bazı kavramların netleştirilmesi ve de bazı olguların farklı perspektiflerde nasıl ele alındığının öğrenilmesi adına İstanbul Teknik Üniversitesinden Kerem Şenoğlu arkadaşımız önerdi.

Kitap ilk anda oldukça sorgulayıcı doğrulanma ihtiyacını hissettirdi, kitabın ana
temalarından birisi olan “VAR OLANI, OLMUŞ OLANI VE OLACAK OLANI MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE KABUL ET” olgusundan hareketle kitaptaki vurguları sorgulamadan ve de yargılamadan okumayı sürdürebildim. Kitap mikro insanın belki de insanoğlunun mikro bilincinden makro bilincine doğru yolculuğu ve de hemen hemen her dinde ve inanışta bir olma- Tevhid-vahdeti vücut temaları odaklı mikro bilinçten makro bilince mikrokozmos’tan makro kozmosa doğru yolculuk ve bu yolculuğun her bir durağı – aşamasında oluşan bilinç durumları roman tarzında aktarmıştır.

Kitapla gelenler

 Makro farkındalık: “ TÜM VAR OLANIN VAR OLMUŞ OLANIN VE VAR OLACAK
OLANIN MAKRO KOZMİK BİR’LİĞİNİN FARKINDALİĞI”

 İnsan öğrenmeye açıksa öğrenebilir
 Bir kişi için doğru olan başka biri için yanlış olabilir
 Her neye inanıyorlarsa inansınlar insanlar-kendimiz için doğru olanı söyleyerek
herkesle uzlaşmak
 1976 yılı mikro dünyası – mikro bilinci ile mikro insanın korkuları ile 2150 yılı makro
dünyası-insanın makro bilinci ile korkularından arınmış huzurlu insanlar dünyası
arasındaki yolculuk
 Biz “BİR’iz bırakın, gelişelim-büyüyelim
 Elektromoleküler bağlantılar
 Eğer istemiyorsak, yetiştirilme tarzlarımızın piyonları olmayabilirz
 Ne olduğumuza inanıyorsak, o oluyoruz
 Sevgiyi belirleyen şey, insanın farkındalık düzeyidir.
 Bir şeyi düşünmemeye çalışarak onu düşünmekten kurtulmanın imkansız olduğunu
keşfetmek

 HER ULUS KENDİ LİDERİNİ HAK EDER, LAYIK OLDUĞU KİŞİLER TARAFINDAN
YÖETİLİR.

 Gerçek liderliğin rengi beyazdır
 Gece on bir sendromu
 Kişisel tekamül
 Yaparak, riskler alarak, başarısızlıklara uğrayarak ve ancak ondan sonra başararak
öğrenebilmek

 TÜM ÖĞRENİMDE İKİ GEREKLİ ETMEN : YETERLİ ARZU VE İNANÇ
 PSİKOKİNEZİ

 Hipnotize edici renkler ve çizgiler
 Sevgiyle kabullenilmek
 Salgı bezleri sistemi
 Başkalarını nasıl yargılarsan , sende öyle yargılanacaksın ve başkalarını hangi
ölçüyle ölçersen , karşılığında sende o ölçüyle ölçüleceksin
 Karma yasası

 Üç makro erdem : sevgi, liderlik ve bilgelik
 ……..
Veeee sizin kitapta bulacaklarınız.
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

 

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

“! Lazlar, Kimlik, Müzik” Nilüfer Taşkın

BİR KİTABA BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN:

! Lazlar, Kimlik, Müzik” Nilüfer Taşkın

Merhaba değerli dostlar “Saraysız Başkan” kitabı ile başlatılan – “BİR KİTABA

BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN” paylaşımlarının onuncusunu “Bu Bir İsyan

Şarkısı Değil! Lazlar, Kimlik, Müzik” Nilüfer Taşkın ile gerçekleştirmeye ne

dersiniz?

Yüksek lisans ve-ya doktora tezlerinin kitaplaştırılması daha farklı ve derinlemesine bilgi

sahibi olunması ile birlikte kitaplaştırılan tez ile ilgili gerçekleştirilen analizlerin,

araştırmaların ve mülakatların-diyalogların tekniği ile ilgili de farklı bakış açılarına sahip

olmayı sağlayabiliyor. Kitaplaştırılan tezlerin birkaç yönde kazanımları olabilir. Bu Bir

İsyan Şarkısı Değil! Lazlar, Kimlik, Müzik” Nilüfer Taşkın kitabı da 2011 yılında

 

Boğaziçi Üniversitesi sosyoloji bölümündeki yüksek lisans tezinin kitaba dönüştürülmüştür.

Kitabı okurken Lazlar ile ilgili öğrencilik yılları ve sonrasında eğitim-danışmanlık sürecinde

birlikte çalışma fırsatı bulduğum Karadenizli ve-ya Laz kimlik bilgim daha derinleşti ve de

özelinde bir kimlik dönüşümünü etkileyen parametreler ki burada etkisi oldukça vurgulanan

Çay’ın ile gelenler ile ilgili farklı bir farkındalık oluştu gibi.

Kitap özünde müzik ile etnik bağlantıyı toplumsal bağlama oturtarak irdeleme amacını

taşımaktadır. Müzik ile kimlik ilişkisinin sadece akademide değil, toplumda ve siyasette

kazandığı yeni meşrutiyet ile birlikte müziğin belli kültürel kodların taşıyıcı olduğunun

vurgulandığı önsöz bu çalışmanın genel bir çerçevesini oluşturmaktadır.

Yeni başlayanlar için “TEMSİLLİ LAZLAR” birinci bölümü ile başlayan kitap , ÇAĞDAŞ LAZ

KİMLİĞİ : Lazların kısa tarihi-Laz terimindeki karışıklıklar- çay tarımı ve Lazona’da devletin

içselleştirilmesi, ulus devletin kültür politikalarının Laz kimliği üzerindeki etkisi-“Dilin ucunda

kalmaya mahkum” bir dil-Lazca Lazona’da sol hareketler ve milliyetçilik-“Dayıma ne

diyeceğim?” Kentleşme süreci ve Laz Kimliğini içe kapanması- “Kürt, anasını görmesin” –

laz Kimliğinin üzerinde Kürt kimliğinin hayaleti, … ikici bölümün kilometre taşlarından sonra

FADİME’YE /TEMEL’E KARŞI YENİ LAZ KİMLİĞİ başlayan üçüncü bölüm ile devam edip gidiyor kitap.

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

 

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

 

İNSAN İSTEDİKTEN SONRA İNSAN BİLE OLABİLİR

Merhaba değerli dostlar, başlığı okuduğunuz da galiba nasıl yani veya ne demek bu dediniz belki de “İNSAN İSTEDİKTEN SONRA İNSAN BİLE OLABİLİR” ifadesi size çok doğal geldi. Başlığa şaşırdınız, kabul ettiniz, onayladınız ve de belki de bu başlığı defalarca okudunuz, duydunuz. Özetle başlıkla ilgili oldukça farklı yorumlar ve de itirazlar gelebilir.  Bu başlıkla ben ne zaman karşılaştım ve beni nasıl etkiledi ve de neden bu başlıkla ilgili bir paylaşımda bulunduğumu ifade etmek isterim ve de bu başlık beni nasıl bir yolculuğa doğru çıkarttığını ve bundan sonraki duraklarda nelerin paylaşılacağını da satırlara dökeceğim.

Yıl 1990 ilk yeğenim ilk göz ağrım Alican Evran dünyaya geldi. Rutin bebeklik kontrolü için Alican, Diyarbakır’da bizimde doktorumuz olan ve sonrasında İstanbul – Kadıköy – Bahariye de tekrar yollarımız kesişen çocuk doktoru Akif Taşçıoğlu’na götürülür. Alican’ın bir kontrolü hafta sonuna geldi ve hafta sonuna denk gelen kontrola bende eşlik ettim. Doktora bebeğin ne yapılırsa ve hangi pozisyonda iken rahat, huzurlu ve derin uyuduğunu paylaştığımda bana “Sevmek Dokunmaktır –Desmond Morris” önerdi, evet bu kitap beni insanoğlunun realiteleri ile karşı karşıya getirdi henüz yirmili yaşların çok başında iken, derken Desmond Morris’in İnsanat Bahçesini kitabını okur buldum kendimi ve İnsanat Bahçesinin iç kapak sayfasının başın “İNSAN İSTEDİKTEN SONRA İNSAN OLABİLİR” ibaresi ile karşılaştım ve sarsıldım. Ne demek bu şimdi……………EVET NE DEMEK BU ŞİMDİ………………

Cevabını birlikte oluşturmaya NE DERSİNİZ?

Görüşmek üzere insanlığa doğru iyi yolculuklar yaşayalım

Sevgiler-selamlar ve saygılar

 

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

“Kaynana Ne Yaptı, Gelin Ne dedi? Ailedeki Kadınlar ve ilişkileri “ Dikmen Yakalı Çamoğlu

BİR KİTABA BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN: “Kaynana Ne Yaptı, Gelin
Ne dedi? Ailedeki Kadınlar ve ilişkileri “ Dikmen Yakalı Çamoğlu
Merhaba değerli dostlar “Saraysız Başkan” kitabı ile başlatılan – “BİR KİTABA
BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN” paylaşımlarının sekizincisini “Kaynana Ne
Yaptı, Gelin Ne dedi? Ailedeki Kadınlar ve ilişkileri “ ile gerçekleştirmeye ne
dersiniz?
Bir araştırma, inceleme eseri olan “Kaynana Ne Yaptı, Gelin Ne dedi? Ailedeki
Kadınlar ve ilişkileri “ kitabı 1823’ten 1940’lı yıllara kadar uzanan erken Cumhuriyet
döneminde süren aile ilişkilerini, kadınlar özelinde o dönemde yazılmış romanlarında
eklenmesi ile oluşturulan bir dönemin panoramasıdır.

Hangi konuda olursa olsun, hangi dönemi içerirse içersin vücuda getirilen eser yep yeni bir
farkındalık oluşturur. Kadınlar ve ilişkileri odaklı Bu bir dönemin panoramasını aktaran
“Kaynana Ne Yaptı, Gelin Ne dedi? Ailedeki Kadınlar ve ilişkileri “ kitabı ise kaynana-gelin,
eltiler arası , gelin – görümce arasındaki ilişki ve de aslında mikro iktidarlara
değinmektedir.
Aslında ve aslında mikro iktidarlar kavramı tüm ölçekli ilişkilerde ve organizasyonlarda
mevcut, mikro iktidarlar konusunda ayrıca ve detaylı bir bilgi paylaşımında inşallah
bulunacağız.
Mikro iktidar kavramı – olgusu- hadisesi de baz alarak kitabı okurken küçük yaşlarda
içerisinde bulunduğum büyük aile deki kadın ilişkileri ve de görümce olarak şimdiki mevcut
durumu gözden geçirdim.
Kitapla gelenler
• Kültürel sermaye
• Sosyal sermaye
• Ekonomik sermaye
• 1923-1940 lı yıllarda sosyolojik geçişler
• 1923-194’lı yıllarda gelin olarak bir aileye giriş kriterleri
• Kadınlar arası ilişkilerde net sergilenen ve gizli iktidarlar
• Yeni aile ve geleneksel aile kodları
• Makbul kadın imajı
• Bireysel güç arayışının dinamikleri
• Sosyal sınıf
• Kadınların evlilik yolu ile girdikleri ailelerde kabul edilme ve iktidar ele geçirme
• şekilleri
• İnsanların hayatları hikayeler aracılığı anlamlandırmaya çalışırken kullandıkları
• değişik yollar
• Cumhuriyet dönemindeki sancılı geçiş dönemi……..
Veeee sizin kitapta bulacaklarınız.
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

 

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®