Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler

BİR KİTABA BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN: “Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler ve yalnızca diğer yarımız o sesi duyar” Jan-Philipp Sendker
Merhaba değerli dostlar “Saraysız Başkan” kitabı ile başlatılan – “BİR KİTABA BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN” paylaşımlarının beşincisini Her Kalp Kendi Şarkısını Söyler ve yalnızca diğer yarımız o sesi duyar” Jan-Philipp Sendker ile gerçekleştirmeye ne dersiniz?
Kitaba bu kitapla nasıl tanışıldığını paylaşarak başlayalım; danışmanlığını gerçekleştirdiğimiz bir aile şirketinin ikinci nesil temsilcisinin bir seyahat sonrasında hediye ederek tanıştık bu kitapla. Kitabı aldığımda ve kitabı karıştırdığımda farklı sorular sordum kendime. Sorular ve cevaplarını belki başka bir yolculukta paylaşırız, şimdi kitabın içerisinde minik bir gezintiye çıkalım. Aslında kitabı okurken ve bitirdiğimde geçmiş yıllardaki Türk filmlerinin ana temalarından birisi gibi algılamama rağmen uzak doğu felsefesinin derinliklerindeki sevgi, sorgulamadan yaşayabilmek ve hayatı olduğu gibi kabul etmek …. Olgularının fraklı perspektiflerde bir kez daha derinliklerine dalmak ile birlikte kitabın en ilginç bir o kadar da gerçekçi olan tarafının Amerika, Almanya, İtalya, İspanya, Hollanda, Japonya, Sırbistan, İsrail ve Hırvatistan’da sadece okuyanların birbirlerine tavsiyesi üzerine yüzbinlerce adet satışının gerçekleşmiş olması. Kitabın en ilgi çekici taraflarından biriside kitabın hızlı okunması ve ne zaman, nasıl bittiğinin bile farkına varılmaması.
Kitapla gelenler
Görme yeteneğinin olmaması gerçekten görme eylemini engellemediği.
Görme yeteneğinin olmamasının başka bir yeteneği işitme yeteneğini nasıl kuvvetlendirdiği, öyle bir kuvvetlenme ki kalb ritimlerinden – kalb atışlarınında insanları tanımak, tanımlamak ve de en doruk noktası kalb ritmi ile sevmek- sevebilmek.
Kitapta ilginç olan astrolojiye yüklenen değer.
Kırk yıl önce yazılmış gizemli bir mektupla başlayan bir yolculuk
Yakınımızda olan ve tanıdığımız bireyleri aslında tanımadığımızı
Manastırda verilen eğitimin derinlikleri
Ve de her kalbin kendi şarkısını nasıl söylediğini ve neden yalnızca diğer yarımız o sesi nasıl duyduğumuzu
Özetle ve özetle ne tür bir muammadır insan oğlu
Veeee sizin kitapta bulacaklarınız.
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

Yalnızlık

BİR KİTABA BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN:  “YALNIZLIK”

Natalio Grueso

Merhaba değerli dostlar “Saraysız Başkan” kitabı ile başlatılan – “BİR KİTABA

BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN” paylaşımlarının dördüncüsünü

“YALNIZLIK” Natalio Grueso ile gerçekleştirmeye ne dersiniz?

Yalnızlık olgusunun- kavramının-sürecinin sadece edebiyatın konusu olmadığı

psikoloji, sosyoloji, felsefe… vb insana dair tüm konularda yerini aldığının farkındayız.

21 yüzyılda iletişim araçları ve iletişimde olma koşulları artmasına rağmen yalnızlık

olgusu kalabalık içerisinde yalnızlık hissinin yaşanması gittikçe artmaktadır. Bu

kitaptaki yalnızlık olgusu oldukça sıradışı bir yalnızlık vakasını işlemektedir. Aslında

gündelik normal yaşam akışında rastlanılması zor olan insan karakterlerinin sıradışı

yalnızlık yolculukları anlatılmaktadır. Yalnızlığı çoğaltan belki de farklılaştıran Paris,

Buenos Aires, Venedik gibi mekanlar da yalnızlığın yaşanmışlığı.

Kitapla gelenler

 Tüm yalnızların kullandığı bir ifadenin “Hiç kimse benim kadar iyi bilemez

yalnızlığı. Hiç kimse. “ bu kitapta da hem de en başta yer alması

 Kitap reçetesi kavramı : bir başlığa göre kitap yazan bir kimlik

 Düş avcısı

 Şehirden şehire uçarak işlenen yalnızlık

 Yüreğinizin en yalnız noktasına dokunulması

 Bugüne kadar mutlu ettikleriniz ve sizi mutlu kılan insanlar……

Veeee sizin kitapta bulacaklarınız.

Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®

BİRİ YILIN ARDINDAN : GELENLERE DE TEŞEKKÜRLER – GİDENLERE DE TEŞEKKÜRLER

Merhaba değerli dostlar, yer yüzündeki tüm insanlar merhaba. Belli bir andan sonra mı yıllar kar taneleri gibi hızlıca eriyip gidiyor veya çağa damgasını vuran teknoloji çağında teknoloji işimizi kolaylaştırdı ve bu teknoloji ile daha hızlı hareket edelim diye mi yıllar gün gibi gelip geçiyor? Sebebi ne ise fark etmiyor galiba yılların hızlıca avucumuzun içinden akıp gittiği bir gerçek.

2015 yılının ardından bazı satırları yazarken o yıl oldukça farklı yelpazeden yeni insanlar ve yıllardır görmediğim arkadaşlarımla yollarımın kesiştiği yazmıştım ve çevremdeki insanları dinlerken o insanlarda aynı deneyimi paylaştılar. Bu yıl galiba yıllar önce hayatıma girenler birer birer gittiler. Gidenlere, yollarımızın farklılaştığı insanlara belki ilk anda kızdık, öfkelendik bende aynı şeyi yaptım. Ama sonra teşekkürü keşfettim, gelene teşekkürler, geliş sebebi var. Gidene teşekkürler gelip ve de gitmesi gerektiği için teşekkürler. Birde ve de özde kendime keyif alarak, huzur alarak inandığım Allaha – Yaratıcıya teşekkür ettim.

Hani nasıl derler velhasılı kelam ; 2016 yılında gelenlere de ve gidenlere de teşekkür etmeyi deneyimledim.

Bakalım 2017 yılında daha keyifli ve huzurlu neleri deneyimleyeceğiniz.

Giden 2016 yılınızın ardından deneyimlediklerinizin içindeki huzuru bulmanız ve 2017 yılının deneyimlerinin de sizlere huzur ve mutluluk getirmesi için önce Yaradana, sonra kendimize sonra her kese ve her olguya teşekkür etmeyi dilerim.

Sevgiler

Aysel EVRAN

  • Gelişim Ortağınız
  • Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı 
  • Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
  • Bir Fularlık fark®