Merhaba değerli dostlar yakın zaman da bitirdiğim, bir kitaba başlarken ve bir kitabın ardından serisinin on birinci paylaşımında da kitapla gelenlerin aktarıldığı BİR MAKRO FELSEFE KLASİĞİ – MS2150” Thea Alexander’ın kitabında bir ifade üzerine tekrar yazılması gerektiğini hissettirdi ve düşündürttü. Bu ifade BİZ “BİR”iz BIRAKIN, GELİŞELİM-BÜYÜYELİM ifadesi idi.
Evet değerli dostlar BİZ “BİR”iz BIRAKIN, GELİŞELİM-BÜYÜYELİM ifadesi sizde neleri çağrıştırdı? Şimdi diyeceksiniz ki bu ifade doğru ve olması gereken bu. Bir çok ifade
gibi bu ifade de doğru ve olması gerekendir de, neden doğru olan ve olması gereken
ifadeleri hayatımız da uygulamaya alamıyoruz? Bu sorunun bir çok nedeni ve çeşitli karşı
argümanları olabilir. BİZ “BİR”iz olgusunun ardından “BIRAKIN, GELİŞELİM-
BÜYÜYELİM” ifadesi gelmesi bana daha şaşırtıcı ve on ikiden vurulmuş mükemmel bir
atış gibi geldi. Gelişmek ve büyümek için bir olmak gerek gelin bunu bir sonraki oturumda
açalım. Örnekleriniz ile zenginleştirmeye NE DERSİNİZ?
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın
Aysel EVRAN
Gelişim Ortağınız
Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı
Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
Motivasyon ile aidiyet olgusu arasında nasıl bir bağ vardır? Motivasyon
çocukluk döneminde mi oluşan bir olgu mudur?
Merhaba değerli dostlar daha önceki Motivasyon ile ilgili paylaşımımızda yukarıdaki
soruyu sormuştuk ve de temel de çocukluk döneminin ilk üç yaş ta oluştuğunu
norobiyolojik perspektifi ile paylaşmıştık. Pekiyi Empati ile motivasyon arasında nasıl bir
ilişki var ve motivasyonun büyük bir kısmı ilk üç yaşında temelleri atılıyor ise Empati
olgusunun da büyük bir kısmı da çocukluk dönemimizde mi temelini atıyor? Veeee
özellikle empati yeteneği-becerisi; aynalama bağlantısı ile nasıl şekillenir? Çocukluk
dönemindeki ilk üç yaşında aynalama ile empati nasıl geliştirilir?
Gelin birlikte bu cevapları bularak motivasyon-empati ve aynalamayı zenginleştirelim.
NE DERSİNİZ?
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın
Aysel EVRAN
Gelişim Ortağınız
Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı
Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
Merhaba değerli paylaşım dostları bu yolculuğumuz da “TOHUMLARI ATILMAYA
ÇALIŞILAN BİR KİTABI FİDEYE ÇEVRİMEK” olgusunu paylaşmaya başlayacağız
ve devam edeceğiz. . .
Öncellikle;
neden yazarız?
Neden yazmak eylemini gerçekleştirmek isteriz?
Hangi düşünce, his, duygular, hedefler, amaçlar, beklentilerle yazma eylemini
yaşamak isteriz.
Yazmak eylemi bize neler kazandırır?
Yazma eylemi nasıl bir yolculuğa çıkartır bizleri?
Ve ve yazmak eylemi ile belki milyonlarca sorular sorabiliriz.
Evet siz neden yazarsınız? Ve yukarıdaki sorulara vereceğimiz cevaplar neler olabilir?
Motivasyon ile aidiyet olgusu arasında nasıl bir bağ vardır? Motivasyon çocukluk döneminde mi oluşan bir olgu mudur?
Merhaba değerli dostlar motivasyon nedir?
Ne değildir?
Motivasyon nasıl sağlanabilir ile ilgili sayısını bilebileceğiniz veya bilemeyeceğiniz kitaplar okudunuz ve de belki de birkaç eğitim programlarına katıldınız belki de motivasyon eğitimleri veriyorsunuzdur. Motivasyon nedir? ne değildir? Ve nasıl sağlanır dan öte motivasyon olgusunun insanlar da olup
olmamasının kök nedeni daha fazla ilgi çekici değil midir? Motivasyon olgusunun varlığı ve
yeterli olmayışının kök nedenleri bilindikten sonra bir gelişim programı tasarlamak daha
doğru olabilir. Bu arada amacımız iyi bir motivasyon programı tasarımı değildir. Bireylerde
motivasyon oluşum kaynağı ve de motivasyon aidiyet bağlantısı ile ilgili beyin fırtınası
yapmaktır temel amaç. Bu temel amaç için yakın zamanda okuduğum bir kitapta
motivasyonun oluşumunun temelinde nörobiyolojik bakış açısını paylaşmak ve birlikte
zenginleştirmek .
Yeni yapılan nörobiyolojik araştırmalar insan motivasyonunun temelinde sevmek, değer
bilmek ve karşılığını almak olduğunu ispatlamıştır. Evet motivasyon olgusunun
sağlanması isteniyor ise birey sevildiğini, değerinin bilindiğini ve her ne sunuyor ise
karşılığını aldığını his etmeli, bu konuda şüpheye düşmemesi gerekir. Oksitosin
maddelerinin salgılanmasıyla motivasyon tetiklenmekte ve bu tetiklenme ile bağlanma
diğer bir değişle aidiyet duygusu artıyor. Burada sorulacak soru oksitosin maddelerinin
salgılanması nasıl sağlanır.
Beyinde motivasyon ve bağlanma ile ilgili nöronal ara bağlantılar, temel güven
duygusunun kazanıldığı ve anneye bağlanmasını gerçekleştiği yaşamın ilk üç yılında
oluşur. Bu süre içinde çocuklar gereken ilgiyi göremezler ise motivasyon ve bağlanma
duyguları yetersince gelişmemiş olabiliyor.. yani yine geldik her şeyin olup bittiği insan
dair her ne var ise temelinin atıldı ilk üç yaş bu arada aklıma geldi ilk üç yaş ile ilgili
farklı neler yapılabilinir?
İlk üç yaş ta motivasyon ve aidiyet duyguları yeterince gelişmemiş bireylere daha sonra
dan bu nasıl kazandırılabilir ? iyi bir nörobiyolojik çalışmayı gerektirmez mi?
NE DERSİNİZ?
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın..
Aysel EVRAN
Gelişim Ortağınız
Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı
Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®
Merhaba değerli dostlar “Saraysız Başkan” kitabı ile başlatılan – “BİR KİTABA
BAŞLARKEN VE BİR KİTABIN ARDINDAN” paylaşımlarının on üçüncü kitabı olarak
“KIYMETLİ ŞEYLERİN TANZİMİ gerçekleştirmeye ne dersiniz?
Kitaplarımın çoğunu kardeşim Bayram Evran aracılığıyla okuyorum Bayram Evran kardeşim
hem maddi hem de manevi sponsorum aa maddi ve manevi sponsor kavramını çok sevdim
şimdi yazarken döküldü bu satırlara belki bir sonraki buluşmamız da paylaşım yolculuk
durağında “Maddi ve Manevi sponsor- sponsorluk” ile ilgili yazarız – beyin
fırtınasında bulunuruz.
“KIYMETLİ ŞEYLERİN TANZİMİ kitabını elime aldığımda kitabın kapağındaki başlığı
bana bir soru sordurttu hayatımızda ne mühim – önemli ve önceliği var ve de önemli –
mühim ve önceliği olan şeyleri nasıl tanzim ederiz? Kitap diğer okuyuculara bu soruyu
sordurabilir mi? Bilemem kitapta cevap var mı? Hem var hem yok gibiydi.
Kitap oldukça yalın, anlaşılabilir ve kendi keyfince akıp gidiyor. Kitabı ne zaman elinize
aldınız ve de ne zaman bitti farkında dahi olamıyorsunuz. Günün her anında karşılaşılabilen
hayat karelerini sizin biraz önce karşılaştığınız olaymış ve insan mış gibi aktaran kitap.
İlişkilerin birbirinden habersiz gerçekleşmesini ve de çağa damgasını vuran yalnızlık ile
birlikte bireylerin yaşadıklarını, sorunlarını ve dalgalanmalarını dinlemeden ne var canım
gül gibi hayatın var işte deyip tecrübe aktarmaya girişimi de bir daha bir daha bu kitapta
da görüyorsunuz.
Her bireyin hayatını etkileyen ve de davranış modelini vurgulayan önemli şeylerin nasıl
tanzim edildiğini ve bu tanzim edilen şeylerin verdikleri mesajlar diğer bir değişle ağzı açık
bavul, bir masa örtüsü bir yemeğin servis edilmesi çay demlemek yerine süzen poşet çay
içmek…..vb
Veeee sizin kitapta bulacaklarınız.
Sevgiyle ve huzurla huzurda kalın
Aysel EVRAN
Gelişim Ortağınız
Stratejik Planlama ve Aile Şirketleri Danışmanı
Masadan sahaya devlet siyaset aile şirket aile ülke üniversite toplum birey yönetimi®